26 Ekim 2010 Salı

Aynı Nehirde İki Kez Yıkanılmaz


Orta sona geçtiğim yaz annemle onun çalıştığı kurumun kampına gitmiştik. Birkaç gün sonra kamptaki gençleri Side’de diskoya götürme organizasyonu yapıldı. Tabii ki atladım. İlk kez diskoya gitmiştim çok dans ettim çok eğlendim. Birkaç gün sonra organizasyonu tekrarladıklarını duyurdular. Tadı damağımda kalmıştı anneme yalvar yakar oldum gideyim diye. Bana ilkinde eğlendiğim kadar eğlenemeyeceğimi o ilk gidişle yetinmemi söyledi. Tabii ki çok saçma geldi, çok eğlenmiştim ikincide daha da çok eğlenecektim. İnadım inat gittim. Ve ilkindeki kadar eğlenemedim, zaman geçmedi, uykum geldi, büyü bozulmuştu.


Geçen bayram Datça ‘ya gittik. Her gittiğimizde yemek yediğimiz bir aile işletmesi balıkçı meyhane karışımı, müthiş lezzetli mezeleri olan bir lokanta var. Orada yemek yemenin hayaliyle gittim. O güleryüzlü insanlar, müthiş mezeler sohbet tadı damağımda kalmıştı. Gittik ki lokanta yer değiştirmiş, bir sağlık sorunu sonucu lokanta sahibi çift birlikteliklerine biraz ara vermişler. Büyü bozulmuş. Yemek yedik ama eski tadı yoktu doğrusu. Keyfim kaçtı hem hayallerim hem de onların orada hep değişmeden kalacağı düşüncem yıkılmıştı.


Anlattığım iki olayın arasından yaklaşık otuz yıl geçmiş. Artık mutlu olduğum bir anı tekrar edersem aynı duyguyu yakalarım düşüncesinden vazgeçmeliyim. O anı belleğimde saklamalı ve bununla yetinmeliyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder