
Eskiden severdim anneler gününü, küçük hediyeler alçakgönüllü bir kahvaltı filan. Ama çılgınca pompalanan pırlanta bilmemne alın, şuraya brança götürün baskılarından sonra dün ilk kez kendimi anneler gününden çok uzaklaşmış hissettim. Çocuklar çok yaratıcı, özgün çalışmaları ve güzel mesajlarıyla sabah anneler günümü kutladılar. Kendi başlarına yapmışlardı, mesajları anlamlıydı, sevgilerini çok güzel ifade etmişlerdi. Evet sevgimizi ifade etmek için bir fırsat ama bu kadar baskı hem annelerde gereksiz beklenti yaratıyor hem de çocuklar ne alsak diye acılar için de kıvranıyor.Ayrıca yine bir reklamda diyor ki:Anneniz 'bir öpücük yeter' dese de kanmayın o pırlanta şıkırtılı yüzüğü götürdüğünüzde 'ay ne gerek vardı' diyecek ama mutlu olacaktır.Onun mutluluğu için bu şıkırtılı yüzük şarttır temalı reklamlar....
Hediyem çok güzeldi, caddenin kendine özgü bir ruhu olan Sarman Kitapevinden Eren Eyüpoğlu imzalı el boyaması bir çanta ve şaşkoloz baykuş boyamalı bir fincan altlığı.Ayy ne gerek vardı demedim, ikisi de çok güzeldi.